Günlük hayatta ne çok şeyi dert ederiz. Canımızı sıkan ne çok şey vardır.

Çaresiz hissettiğimiz anlar, değiştiremeyeceğimizi düşündüğümüz durumlar, nasırlarmış kızgınlıklar, kırgınlıklar, üzüntüler, kederler…

Kimisi bugünün sorunu gibidir, kimisi ardı ardına gelen benzer olaylar silsilesi ve hissedilen benzer duygular… Hak etmedim, hazmedemiyorum, yetersizim, değersizim, başaramam, başarısızım vb gibi birçokları…

Kim bilir belki de yıllar önce aldığımız, farkında bile olmadığımız bir kararın, bilinçaltı kaydının bugüne yansıması…!

Çocukluğumuzdan bu yana oluşturduğumuz olumsuz inanç kalıplarımız, korkularımız enerji bedenimizde tıkanıklık yaratır, enerji akışını keser, enerji stres seviyesini artırır. Bu durum hem zihinsel, hem ruhsal, hem de fiziksel olumsuzluklar yaşatır bizlere.

Enerji sistemi ne kadar stres olursa, doğrudan bir sebep-etki ilişkisi içinde semptomlar da o kadar ağırlaşır!



• Bozulmuş duygular: Uygun olmayan öfke, üzüntü, gerginlik, depresyon ve anksiyete, vs.

• Bozulmuş düşünce: Gerçekçi olmayan düşünceler, karışık düşünceler, açıkça düşünmeyi becerememe, halüsinasyon görmek, paranoya, delice düşünme, düşük özsaygı, şüpheler, mantıksız inançlar, değerler ve tutumlar, çatışmalar, kararsızlık, vs..

• Bozulmuş bedensel duruş pozisyonları: Dağınık ve karmaşık hareketler, değişken/tamamlanmamış mimikler, yüzde rahatsızlık ifadeleri, koordinasyon eksikliği, kontrol edilemeyen nefes, ses rahatsızlığı, tutulmuş ve kitlenmiş beden, titreme, sallanma, kızarma, performans düşüşü, vs..

• Bozulmuş konuşma modelleri: Ritim eksikliği, kelimeleri unutma, kelimeleri birbirine karıştırma, küfürlü sözler söylemek, yüksek sesle ifade, vs.. • Bozulmuş sosyal işlevler: İlişki problemleri, iletişim başarısızlığı, medeni olmayan davranış, bencillik, duygusal zeka eksikliği, içe dönüklük, vs..

• Bozulmuş fiziksel işlevler: Yeme düzensizlikleri, sindirim problemleri, uyku bozuklukları, bağışıklık sistemi stresi, kazalara meyilli olmak, bağımlılıklar, iyileşme başarısızlığı, fiziksel görevler için fiziksel enerji eksikliği, vs...

Stres yeterince yüksek olduğunda, HER ‘’normal’’ insanoğlu bu stres işaretlerini göstermeye başlayacaktır.

Aynı şekilde, stres rahatlatıldığında semptomların da ciddiyeti ve frekansı azalır.

Peki nasıl rahatlatabiliriz? EFT ile! EFT, İngilizce “Emotional Freedom Techniques” sözcüklerinin kısaltılmış hali. Türkçe karşılığı: “Duygusal Özgürleşme Tekniği”. Uygulanışı oldukça kolay, pratik ve etkili. Bu teknik, hem sırtımıza yüklediğimiz nasırlaşmış duygusal yüklerden arınmamızı sağlıyor; hem de yeni yüklerin oluşumunu en başından engelliyor.

Öncelikle enerji bedenindeki stresi azaltmak ve sonra enerji bedenindeki enerji akışını geliştirmek, EFT terapisinin amacıdır.

Olumsuz duygu her ne ise, EFT uygulandığında dakikalar içinde olumluya dönüştürebilmek mümkün.

Yapmamız gereken, olumsuz duyguya odaklanıp, birkaç dakika vuruş yaparak; olumluya dönüşmek, dönüştürmek!

EFT, herkesin evde kendi kendine de uygulayabileceği bir teknik aynı zamanda.

EFT uygulandığında anı bellekte kalır, hatırlanır; Hissedilen duygu değişir, acı ya da olumsuzluk kaybolur… Hem zihinsel, hem ruhsal, hem de fiziksel iyileşme sağlar…

EFT uyguladığınızda;

Düşük enerjili ya da rahatsız halinizden,

• Daha mutlu ve arkadaş canlısı

• Daha çekici

• Daha güçlü

• Daha hazır

• Daha zeki

• Daha sezgisel

• Daha şefkatli

• Daha sevgi dolu

• Daha destekleyici

...olursunuz. EFT bir enerji terapisi yöntemidir.

 Enerji terapisi nedir?

Enerji Terapisi Psikoloji değildir! Fizyoloji değildir! natif tıp değildir! Enerji Terapisi; Zihin, beden, ruh üçlüsündeki üçüncü alana uygulanan yöntemdir. Direk enerji bedenine uygulanan bir tedavi yaklaşımıdır.

Kendini kötü mü hissediyorsun, vuruş yap ve dönüş!

Duygusal özgürlük yaşayacak, EFT’ye aşık olacaksınız!!

Lale ATAMAN /Ruhsal Şifa Terapisti

 

Yukarı ↑